Kaşıkçı, İdlib’de yeni senaryolar, Afganistan umudun öldüğü toprak

Genç Veliaht'ın tehlikeli oyunu, İblid'de Türkiye'yi bekleyen muhtemel senaryolar neler? Afganistan acılarla yoğrulan bir coğrafyada genel seçimler....


Paylaşın:

 

Dilip Hiro yazısına Baba Salman’a tarihten bir hatırlatmayla yazısına son veriyor. Kral Salman’ın İran Şahı’nı yakından tanıdığını ve Şahın akıbetini sevgili oğluna hatırlatması gerektiğini söylüyor.

Dilip Hiro yazısına Baba Salman’a tarihten bir hatırlatmayla yazısına son veriyor. Kral Salman’ın İran Şahı’nı yakından tanıdığını ve Şahın akıbetini sevgili oğluna hatırlatması gerektiğini söylüyor.

Dilip Hiro Guardian’a yaptığı değerlendirmede Cemal Kaşıkçı cinayeti ile birlikte Suudi Veliaht Muhammet bin Salman’ın bir ıslahatçı olarak kabul edilemeyeceğini savundu.

Geçen haziranda kadınlara trafikte araç kullanma yasağının kaldırılmasıyla birlikte uluslararası kamuoyunda Salman ile ilgili olumlu bir yaklaşım olmasına rağmen gerçeğin pek de öyle olmadığının altı çizildi. Yasak kaldırılmadan önce 11 kadın hakları savunucusunun tutuklandığı ve 25 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı hatırlatıldı. Yasağın kaldırılmasının yaşlı kralın halefine bir hediyesi olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanıyor..

Değişimden çok her şeyin eskisi gibi devam ettiği Suudi Arabistan’da, 2017 yazında 30 önde gelen ulema, yazar ve entelektüelin tutuklandığı, yolsuzlukla mücadele adı altında işadamlarının, kral ailesinden önemli kişilerin baskı altına alındığı hatırlatılıyor. Veliaht Salman’ın ülke yönetiminin önemli tüm makam ve kurumlarını kontrolü altına aldığı işaret edilirken, İçişleri Bakanlığı ve İstihbarattan sorumlu Ulusal Muhafız kurumunun da tam olarak Salman’a bağlandığı tespiti yer alıyor.

Dilip Hiro yazısına Baba Salman’a tarihten bir hatırlatmayla yazısına son veriyor. Kral Salman’ın İran Şahı’nı yakından tanıdığını ve Şah’ın akıbetini sevgili oğluna hatırlatması gerektiğini söylüyor.

 

Türkiye’nin HTS’nin daha ılımlı bir çizgide kayması beklentisinin bu şartlarda biraz zor olduğu vurgulanıyor ve bununda Türkiye tarafından bölgeye askeri operasyonu istemese de yapmak zorunda kalacağı savunuluyor.

Türkiye’nin HTS’nin daha ılımlı bir çizgide kayması beklentisinin bu şartlarda biraz zor olduğu vurgulanıyor ve bununda Türkiye tarafından bölgeye askeri operasyonu istemese de yapmak zorunda kalacağı savunuluyor.

Joe Macaron, Aljaazera.com’a yazdığı yazıda; Türkiye’nin İdlib konusunda Soçi’de Rusya ile yaptığı anlaşmaya hayata geçirmek için gerekirse askeri müdahaleye başvurmak zorunda kalabileceği ihtimalini belirtti.

Rusya ve Türkiye’nin şuan için İdlib bölgesinde bir çatışma istemediği vurgulanırken, Ruslar ve Esad rejimimin mutabakatı geçici bir durum olarak görmeye devam ederken, Türkiye’nin zaman kazanarak sahada Soçi mutabakatının hayata geçmesi için yoğun çaba sarf ettiği belirtiliyor. HTŞ gibi radikal gruplarının durumunun halen muallakta olduğu, fakat genel eğilimin Soçi mutabakatının hayata geçirilmesi yönünde olduğu belirtilirken, bu kapsamda ağır silahlardan arındırılmış bölge konusunda belirli bir ilerleme sağlandığı belirtiliyor. HTŞ dışındaki muhalif gruplarının Türkiye ile uyumlu hareket ettiği bu çerçevede Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin kurulduğu hatırlatılıyor.

Türkiye’nin olası bir Esad rejiminin askeri operasyonuna karşı muhalif grupları güçlü tutmayı istediği fakat bir taraftan da HTŞ’nin işleri zorlaştırdığı tespiti yapılıyor. HTŞ’nin içerisinde ciddi görüş ayrılıklarının oluşmaya başladığı, özellikle Suriye doğumlu örgüt militanlarının farklı bir eğilime sahip olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin HTŞ’nin daha ılımlı bir çizgide kayması beklentisinin bu şartlarda biraz zor olduğu vurgulanıyor ve bununda Türkiye tarafından bölgeye askeri operasyonu istemese de yapmak zorunda kalacağı savunuluyor.

Son zamanlarda Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin yumuşamasının bölgeye ne gibi etkilerinin olabileceğini tahmin etmenin şimdilik zor olduğu ifade ediliyor.

Seçimler ile birlikte mevcut hükumetin usulsüzlük yapacağı tartışması devam ederken, bazı gruplar seçimi boykot ederken, bazılarının da kuvvet kullanarak seçimlere etki etmeye çalışacağı belirtiliyor.

Seçimler ile birlikte mevcut hükumetin usulsüzlük yapacağı tartışması devam ederken, bazı gruplar seçimi boykot ederken, bazılarının da kuvvet kullanarak seçimlere etki etmeye çalışacağı belirtiliyor.

 

Uzun bir aradan sonra bu cumartesi, Afganistan 2500 adayın 250 sandalyeli meclis için yarıştığı seçimlere gidiyor. Ülkede 2015’te yapılması planlanan seçim, Devlet Başkanı Eşref Gani’nin kararıyla ertelenmişti. New York Times seçime ilişkin detaylı bir haberi, bölgeden izlenimler ile okuyucularıyla paylaştı.

Kan, gözyaşı ve acılarla yoğrulan ülke insanının umudunu, yaşama sevincini kaybettiği belirtilen haberde, hükümet yetkilerinin azda olsa barış görüşmeleri kapsamında Taliban’ı meşru siyasi zemine çekmeyi düşündüğü belirtiliyor. Terör saldırılarının onlarca insanın ölümüne sebebiyet vererek devam etmesine rağmen, özellikle gençlerin ve kadınların demokratik bir program içerisinde ülkeyi eski kötü günlerden kurtarabileceği vurgulanıyor. Mezhebi çatışmaların devam ettiği ülkede özellikle Kabul civarında Şİİ azınlığa yönelik bombalı intihar saldırılarının gölgesinde seçime gidiliyor. Şu ana kadar 10 aday ve yüzlerce destekçisi saldırılar sonucunda hayatını kaybetti.

Seçimler ile birlikte mevcut hükumetin usulsüzlük yapacağı tartışması devam ederken, bazı gruplar seçimi boykot ederken, bazılarının da kuvvet kullanarak seçimlere etki etmeye çalışacağı belirtiliyor.

Ülkenin üç komşusu İran, Rusya ve Pakistan ile başka alanlarda sorunlar yaşayan Amerika’ya tepki olarak bu üç ülkenin seçimleri ve ülkenin istikrarlı bir yönetime kavuşmaması için müdahalelerde bulunduğu iddia ediliyor.

Bir yandan terör eylemleri devam ederken, yönetici elitin ve varlıklı kişilerin güvenlik kaygılarıyla kalın duvarların arkasına hapsolduğu ve çaresizce çözüm arayışında oldukları gözlemi okuyucuyla paylaşılıyor ve gitgide az sayıda da olsa eğitimli kesimin ülkeden umudunu tam anlamıyla kestiği Afgan kişilerle yapılan mülakatlarla haber içerisinde paylaşılıyor.

 

Yazar

Mustafa Çağrı Parmaksız

Benzer Yazılar