Yükleniyor...
Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan ülkesi adına önemli bir adam. Türkiye ve Azerbaycan içinse ciddiye alınması gereken oldukça akılcı ve gerçekçi bir kişilik.
Paşinyan’ın, Türk düşmanlığı konusunda diğer Ermenilerden bir farkı yok. 21 Ekim 2020 de yaptığı bir açıklamada “Karabağ için artık diplomatik çözüm yok, sonuna kadar savaşacağız, Karabağ olmadan Ermenistan da olmaz, sonuna kadar savaşacağız” demişti.
Bu noktadan bugün, “Karabağ Azerbaycan toprağıdır, Karabağ da Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin hiçbir unsuru bulunmamaktadır” noktasına geldi ya da getirildi.
Ermeniler, 19. yüzyılın başlarında Çarlık Rusya’sı tarafından Türk nüfusunun hâkim olduğu ve Akkoyunlu ve Safevî devletlerinden sonra Revan hanlığının hâkimiyetindeki bugünkü topraklara yerleştirildi.
1917 Devrimi’nden sonra Rus Devleti’nin çöküşü üzerine kurulan Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti, 28 Mayıs 1918’de dağıldı. Erivan’da, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. 2,5 yıl süren bağımsızlığın ardından 1920 Kasım ayında Sovyet ordularının işgaline uğrayarak bağımsızlığını kaybetti. 2 Aralık 1920’de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla Sovyetler Birliği’ne katıldı.
O günden, 2018 yılında Başbakan olan Paşinyan’a kadar Ermenistan, Karabağ Klanı (Hay klanı da diyebiliriz) tarafından yönetildi. (Şunu diyebilirsiniz Ermenistan’da Haylardan başka bir grup mu var? Evet, var Grigoryanlar var… Ama bu bir başka yazı konusu).
Paşinyan ile Ermenistan’da, Karabağ/Hay klanının dışında biri ilk kez Başbakan olmuştu.
Karabağ Klanı, küçük bir azınlık olarak Rusların güdümünde, onların emir eri gibi hareket ediyordu. Avrupa ve Amerika’daki Ermeni lobisinden gelen paralarla da keyif sürüyorlardı. Ermenistan’ın bütün stratejik kurumlarını Ruslara satmışlardı. Ermenistan halkı, Türkler bizi öldürecek diye korkutularak açlık sınırında yaşıyordu.
Paşinyan, halkın bu rahatsızlıklarını kullanarak 8 Mayıs 2018’de Başbakan oldu. İlk zamanlarda Karabağ Klanını çok rahatsız etmeyecek şekilde davrandı… Bir yandan da Batı ile ilişkileri geliştirmeye başladı. Rusya Paşinyan’dan rahatsızdı. Ancak Ermenistan’daki gücüne güvenerek Paşinyan’a sessiz kaldı. Paşinyan, yaptığı icraatlarla halk nezdinde her geçen gün itibarını artırdı…
Rusya’nın birkaç kez kendisini devirme girişimlerini de ustalıkla boşa çıkardı.
Paşinyan, Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan toprakları sebebiyle Azerbaycan ve Türkiye ile yıllardır yaşanan sorunları kucağında buldu. Ancak Rusya ve Batı’ya güvenerek kalıcı hale gelen bu sorunun çözümü için Ermeni tezlerini savunmaya devam etti.
Bu durum, Azerbaycan 30 yıl sabrettikten sonra 27 Eylül 2020’de işgal altındaki topraklarını kurtarmak için bir askerî operasyon başlatmasına kadar devam etti. İkinci Karabağ Savaşı olarak da bilinen bu 44 günlük askerî operasyonun ardından Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından 5 il, 4 kasaba ve 286 köy kurtarıldı.
İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Paşinyan;
1- Güvendikleri Rusya’nın kendi çıkarları için Ermenistan’ı her an yalnız bırakacağını,
2- Ermenistan’ın gelişmesinin yolunun Türkiye ve Azerbaycan ile anlaşmaktan geçtiğini anladı.
Paşinyan’ın sık sık Azerbaycan ile barış anlaşmasına hazır olduğunu, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu dile getirmesinin sebebi de buydu. Ermenistan’ın batısını 328 kilometre boyunca Türkiye kaplıyor. Aynı şekilde doğusunu ve güneybatısını da 1007 kilometre boyunca Azerbaycan kaplıyor. Yâni batıdan ve doğudan, tam 1335 kilometre boyunca sıkışmış bir durumdalar.
Böyle bir durum varken, Ermenilerin 150 yıldır kendi hatalarından doğan kinlerini sürdürmeleri ve bu kin uğruna 1335 kilometre yerine, 44 kilometrelik İran ve 219 kilometrelik Gürcistan sınırı üzerinden dünyaya açılmaya çalışmaları çok mantıksız. Ermenistan zenginleşmek istiyorsa, Türkiye ve Azerbaycan ile dostça ilişkiler kurmak ve her türlü düşmanlığı bırakmak zorunda.
Zenginlik ve gösteriş içinde yaşayan Diaspora Ermenilerinin düşmanlığı sürdürmeleri normal. Çünkü onları etkileyen bir şey yok. Ama yoksulluk içinde yaşayan Ermenistan Ermenileri için şartlar böyle değil. Kaldı ki, on binlerce Ermenistan Ermeni’sinin kaçak işçi olarak Türkiye’ye gelmeye çalıştıkları bilinirken; hâlâ düşmanlık sürdürmeleri, ciddi bir psikiyatrik hastalık olabilir.
Paşinyan da bunu bildiği için akılcı hareket ediyor Azerbaycan’ın yürüttüğü harekât hakkında, Ermenistan’ın müdahil olmayacağını, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu söylemesi önemli. Ayrıca Rus karşıtı açıklamalarının da üzerinde durmak gerekiyor. Çünkü Batıcı Diaspora Ermenilerinin aksine, Türkiye’nin desteğini almadan NATO ve Batı ile akılcı bir ilişki kuramayacağını da biliyor. Kaldı ki geçtiğimiz günlerde sona eren ve “Eagle Partner” adını taşıyan ABD-Ermenistan ortak tatbikatına, ABD’nin yüzden fazla askerle katılması da bunu gösteriyor.
Yani Batıcı Paşinyan, bir yandan Rusçu Ermeni örgütlerine, bir yandan da Batıcı diasporaya karşı mücadele etmek zorunda. Bundan sonraki süreç, Ermenistan’ın kendi iç kavgasına sahne olacak. Bir yanda zenginleşmek ve gelişmek için Türk düşmanlığına son vermek gerektiğini anlayan akılcı politika, bir yandan da varlığını sürdürmek için Türk düşmanlığına ihtiyaç duyan, aptalca politika… Bakalım, kim kazanacak? Ama “Görünen o ki, Ermeni meselesi, artık Türkler için bir tehlike olmaktan çıkmıştır. (Kutlu Altay Kocaova)”
Rusya’nın Sesi’nin (RT) Ermeni asıllı Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan: “Ermeni halkının kurtulabilmesi için Rusya Ana’nın önünde eğilmesi gerekiyor. Rusya olmasaydı Ermeni ulusu uzun süre önce yok olurdu.”
Rusçu Ermeniler, Batı yanlısı Paşinyan’ın gidip, Rusya yanlısı bir yönetimin gelmesini istiyorlar.
Simonyan’ın bu açıklamasının ardından Ermenistan muhalefeti Paşinyan üstünde baskı kurmaya başladı. Önce gösteriler şimdi ise sivil itaatsizlik eylemleri ile devam ediyorlar.
Eski Başbakan Manukyan ve Ermenistan çete liderleri Sarkisyan ve Koçaryan aileleri Ermenistan butik devlet olarak kalsın millet sefalet içinde yaşasın derdinde. Ancak Paşinyan muhalefete direniyor.
Ermenistan’da durum şimdilik karışık. Paşinyan’ın, Rusya yanlısı muhalefetin direnişini kırıp, Batı ile ilişkileri geliştirip, Rusya ile bağları zayıflatması durumunda;
1- Karabağ tamamen Azerbaycan’ın hâkimiyetine geçer ve Zengezur koridoru açılır.
2- Gümrü’de tamamen Rusya kontrolünde bir Ermeni Cumhuriyeti kurulur.
Paşinyan, bugün halk nezdinde belki hain olarak anlatılıyor olabilir. Ancak Karabağ’dan geri çekilmesi onun tarih kitaplarında Ermenistan’ı yok olmaktan kurtardığı için övülmesini sağlayacak.
Paşinyan, Karabağ’dan geri çekilerek tüm Ermenistan’ın çökmesini engelledi. Zengezur koridorunu açmasıyla da bunu garantilemiş olacak.
Senin olmayanda ısrar etmek, elindekinden de olmana sebep olabilir.