Teröristbaşından Yeni Tuzak

  İmralı’da sefa süren bebek katili Öcalan, AİHM’e ulaştırılmak üzere hazırladığı ‘Soykırım Kıskacındaki Kürtler’ konulu savunmasında, “Ermeni soykırımından çok daha ağırı Kürtlere uygulandı” iftirasını attı Haber: Salim YAVAŞOĞLU Örgüt genel merkezine çevirdiği İmralı’daki lüks odasından terör örgütü PKK’ya risaleler düzen teröristbaşı Abdullah Öcalan, bu kez Türkiye’nin başını ’Kürt soykırımı’ yalanıyla ağrıtmak için harekete geçti.  Öcalan, […]


Paylaşın:

 

İmralı’da sefa süren bebek katili Öcalan, AİHM’e ulaştırılmak üzere hazırladığı ‘Soykırım Kıskacındaki Kürtler’ konulu savunmasında, “Ermeni soykırımından çok daha ağırı Kürtlere uygulandı” iftirasını attı

Haber: Salim YAVAŞOĞLU

Örgüt genel merkezine çevirdiği İmralı’daki lüks odasından terör örgütü PKK’ya risaleler düzen teröristbaşı Abdullah Öcalan, bu kez Türkiye’nin başını ’Kürt soykırımı’ yalanıyla ağrıtmak için harekete geçti.  Öcalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderilmek üzere kaleme aldığı “Soykırım Kıskacındaki Kürtler’ konulu son savunmasında, sözde Ermeni soykırımı iftirasından daha beterine Kürtlerin maruz kaldığı yalanını attı. Öcalan, PKK’nın yayın organı ANF sitesinde yayınlanan küstah açıklamasında şunları kaydetti:

Başlangıç tarihi 1925

”Türkiye’deki Kürt soykırımının başlangıç tarihi 15 Şubat 1925’tir. Bu tarih te biliniyor. Şeyh Said provokasyona çekiliyor ve idamına kadar bilinen gelişmeler oluyor. 1925’ten günümüze kadar tam 85 yıl geçmiş ve bu soykırım değişik biçimlerde de olsa halen devam ediyor. Yani 85 yıllık soykırım tarihi var. Kürtlerden önce Ermeni soykırımı var ama Ermeni soykırımından çok daha ağırı Kürtlere uygulandı, uygulanıyor. Buna rağmen Kürtler hala ayakta, Kürtleri bitiremediler, varlıklarını sürdürüyorlar. Günümüzde de bu soykırım uygulamaları çeşitli biçimlerde devam ediyor. Kürt soykırımı sadece fiziki değildir, kültüreldir, ekonomiktir, siyasidir, dinidir vs. her türlü uygulanıyor.

CHP’yi de hedef aldı

BDP ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bir araya gelip bunları doğru değerlendiremediği takdirde doğru öncülük de yapılamayacağını savunan bebek katili Öcalan şöyle devam etti: “O zaman 1925’ler cumhuriyetine hakim olan hegemonik güç CHP’dir. CHP de laik-hegemonik güçtür. Kürtlerin soykırımını başlatan bu laik-cumhuriyetçi hegemonyadır. İşte 1925’lerden 1940 arası bilinen laik-cumhuriyetçi güçle Kürtlerin soykırımı gerçekleştirildi. 1950’lerden sonra Türkiye’nin NATO’ya üyeliğiyle birlikte bu soykırım değişik eller tarafından değişik biçimlerde sürdürüldü” ifadelerini kullandı.

Tuncel ile Ayna zorla getirilecek

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de aralarında yer aldığı, kapatılan DTP’nin kadın meclisi üyesi 23 kişinin “suçu ve suçluyu övdükleri” iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, BDP’li Sebahat Tuncel ile “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla Adana’da yargılanan BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna’nın talimatla ifadesinin alınması için bir kez daha “günsüz olarak zorla hazır edilmelerine” karar verdi.
 
Tuğluk’un işi talimatları yayınlatmak

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’la müzakerelerin başlamasının ardından Ankara-İmralı arasında mekik dokuyan Aysel Tuğluk, aldığı sayfalar dolusu talimatı bölücülerin internet sitesi ANF’de yayınlattı. Bebek katiliyle 3 Şubat’ta görüşen Tuğluk, Öcalan’ın nasıl bir seyir izleyeceği konusunda mart ayının önemli bir ay olduğunu bildirdi.
 
Bayık, 15 Şubat’ı unutamıyor

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Cemil Bayık, 15 Şubat’ın Kürtler için “ulusal soykırım günü” olduğunu saçmalayarak, “Tüm Kürtlerin bunu iyi anlaması gerekiyor. Bu da 1925’te başlıyor. Kürtler bu günü kendileri açısından büyük bir ayıp olarak görmeli ve bu günü yaşamamalıdır” dedi. PKK’nın yayın organı ANF sitesine konuşan Bayık, 15 Şubat’ın Kürtler için kara gün olduğunu iddia etti. Kürtlere yönelik soykırım politikasının 1924 yılından bu yana yürütüldüğünü savunan Bayık, şunları söyledi.

Katliama maruz kalıyorlar

“Kürtlerin her şeyi inkar edildi. Kürtler bunu kabul etmedi ve karşı koydu. Bunu kabul etmediği için de Türk devleti Kürtlerin üzerine gitti. 1925’te Kürtler için yeni siyaset devreye konuldu. Bu siyasetle Kürtleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Tüm Kürtleri ve Kürdistan’ı Türk ulusunun hizmetine koymak istiyorlar. Kürtler de bu siyasete karşı çıkıyor ancak her ne kadar karşı durmak isteseler ve direnseler de bir sonuç alamıyorlar. Kürtler bu karşı koyuşları ile birlikte katliam, göç, işkence ve büyük talanlarla yüz yüze bırakıyor ve her şeyleri ellerinden alınıyor.” 1926 yılında Şark Islahat planının uygulamaya konulduğunu ifade eden Bayık, “Kürt soykırımı temelde bu Şark Islahat planıyla gerçekleşiyor. Bu plan her yönüyle bir soykırım planıdır. Siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanda soykırımdır” ifadelerini kullandı. İsyan çıkardığı için idam edilen Şeyh Said ile Öcalan’a karşı geliştirilen yöntemler arasında benzerlikler olduğunu iddia eden PKK’lı Bayık, şöyle devam etti: “Tarihe dönüp baktığımızda Şeyh Said’in üzerine gidildiği gün, Şeyh Said’in yakalandığı gün ve idam edildiği günlerin yıldönümlerinde Öcalan’ın üzerine gidilmiştir. Öcalan’ın yakalandığı tarih 15 Şubat’tır. Bununla tarihi tekerrür ettirmek ve tüm Kürtlere kabul ettirmek istediler.”

Bedel vereceğiz ama…

15 Şubat’ın yıldönümü dolayısıyla Kürtleri yaşamın her alanında mücadeleyi yükseltmeye çağıran Bayık, sözlerini şöyle tamamladı: “Özgürlüğümüz için mücadele ve serhıldan büyütülmeli, ideolojik, siyasi, diplomatik, örgütsel, toplumsal, kültürel, ahlaki ve yaşamın her alanında mücadele yükseltilmeli. Artık köleliği yaşamamalıyız, bu ayıbı yaşamamalıyız. Ya özgürlük, ya özgürlük! İşte o zaman sonuç alabiliriz. Belki bedel vereceğiz ama sonuç alacağız.”
 
İsyan çıkardığı için idam edildi

Teröristbaşı Öcalan ile Cemil Bayık’ın diline doladığı Şeyh Said, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra isyan çıkardığı için 85 yıl önce 46 arkadaşıyla birlikte idam edilmişti. Doğu illerindeki aşiretleri dolaşan Şeyh Said, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal’in dinsizliğinden, çıkarılan yasalar ile İslamiyetin, nikah, ırz ve namusun Kuran’ın ortadan kalkacağından, ağaların ve hocaların idam edileceğini veya sürüleceğinden bahseden propagandalar yaptı. Cumhuriyete ve devrimlere destek verenlerin canları ve mallarının helal olduğu fetvasını veren Şeyh Said, Doğu Anadolu’da merkezi yönetime karşı geniş çaplı bir ayaklanma başlattı. 15 Nisan 1925’te yakalanan Şeyh Said ve arkadaşları ölüme mahkum edildi. Cezalar 29 Haziran 1925’te infaz edildi.

11/02/2011
 
 

Yazar

Milli Düşünce Merkezi

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar