Yükleniyor...
16 Mayıs 1919’da motorlarını özgürlüğe çalıştıran Bandırma Vapuru’nda Mustafa Kemal’in yanında 18 silah arkadaşını görürüz. Fakat vapurun yolcuları arasında es geçemeyeceğimiz, Türk tarihindeki yerini anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği bir canlı daha vardır. O da attır.
Yolculuğa atların da iştirak etmesinin sebebi, Sinop’a gelindiğinde şayet Mustafa Kemal’e karşı bir suikast veya faaliyette bulunacak olunursa bundan kurtulmak içindir.
Asırlardan beri Türk’e yoldaşlık etmiş atlar, millî egemenlik ve ulusun bağımsızlığı mücadelesinde de üzerine düşeni yapmıştır.
Türk milletinin, hayvan demeye dilimizin varmadığı atlara olan sevgisinin, onlarla kurduğu kader ortaklığının Atatürk’te de vücût bulduğunu eylem ve demeçlerinden görebiliriz.
Mustafa Kemal’in çok yakın arkadaşı Fikrîye Hanım’a ilk hediyesi attır ve adı da ‘Zafer’dir.
Latife Hanım ile evlendiği zaman, ona da ilk hediyesi attır. Hatta bu atın İzmir’e gidişini yaveri Salih Bozok sağlamıştır.
Tarhçi-yazar Eriş Ülger, Mustafa Kemal’in bir gün yeni doğmuş tayla annesini misafirlerin görebilmesi için Çankaya Köşkü’nün salonuna getirdiğini aktarır.
Üzerine titrediği, en çok değer verdiği atının ismi ‘Sakarya’dır.
Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında at yarışlarının düzenlenmesini arzu etmiştir. Bunun başlıca sebebi ata zaten düşkünlüğü bilinen milletin, bir araya geldiğinde bazı söylemlerle bilinçlenmesini istemesidir. Ayrıca, ona göre, “At yarışları modern toplumlar için sosyal bir ihtiyaçtır.”
Atatürk, Fevzi Çakmak ve yabancı ülke temsilcileriyle at yarışlarını izliyor. Ankara, 4 Aralık 1921
Ülkemizi resmî konuk olarak ziyaret eden ilk devlet başkanı, Pakistan Kralı Amanullah Han’ın onuruna, genç Cumhuriyet’in çağdaş yüzünü göstermek amacıyla at yarışı düzenlenmesi, uluslararası tasarım yarışması açarak Avrupa’nın en iddialı hipodromlarından birini Başkent Ankara’ya yaptırması, Atatürk’ün at yarışlarına bakışını ortaya koyar.
Atatürk, Çocuk Esirgeme Kurumu için düzenlenen at yarışlarını izlerken. 1921.
Cumhuriyet’in ilanından sonra kurulan Atatürk Orman Çiftliği’nde atların yetiştirildiği özel bir yer vardır.
Atatürk, Gazi Orman Çiftliği’nde at binerken.
Devlet eliyle yurttaki at ırkını bir an önce ıslah etmek, at sayısını çoğaltmak ve atçılığın yayılmasını sağlamak için Cumhuriyet Dönemi’nin ilk harası, 1924 yılı yaz aylarında Bursa Karacabey’de kurulmuştur.
Atatürk’ün yol göstericiliği ile 1926 yılında Başvekâlete bağlı “Yüksek Yarış ve Islah Encümeni” oluşturulmuştur. Reisicumhur’un koruması altında olan bu encümende; Süvari Generali Fahrettin (Altay) Bey, Şûrayı Devlet üyesi Ali Rıza Bey, Merkez Bankası Genel Müdürü İhsan Abidin Bey ve Başvekâlet Başyaveri Binbaşı Atıf (Esenbel) yer almıştır.
At yarışları başlangıç itibarıyla bir kumar organizasyonu değildir. Büyük toplulukları bir araya getiren, sosyalleşmeyi sağlayan ve ‘biz’ duygusunu güçlendiren şölenlerdir, denebilir.
Günümüzde her ne kadar spor müsabakaları bahise indirgenmiş olsa da Mustafa Kemal Atatürk’ün adıyla şereflenen bir yarışma dikkate değerdir.
Bu anlamda her yıl Haziran ayının son pazar gününde gerçekleşen Gazi Koşusu’ndan bahsetmek gerekir.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’daki at yarışlarını kendi himayesinde yaptıran Mustafa Kemal, 1927 yılında talimat vererek Gazi Koşusu’nun düzenlenmesini istemiştir.
Ali Muhiddin Hacıbekir’in sahibi olduğu ‘Neriman’ adlı kısrağın 1927 yılında kazandığı ilk Gazi Koşusu’nu Atatürk ile İsmet İnönü birlikte izlemişlerdir.
Atatürk ve İnönü Gazi Koşusu’nu izlerken.
1928’deki 2. Gazi Koşusu’nu Atıf Bey’in ‘Primerole’, 1929’daki 3. Gazi Koşusu’nu Celâl Bayar’ın ‘Cap Griz Nevz’, 1930’daki 4. Gazi Koşusu’nu İsmet İnönü’nün ‘Olga’ adlı atı kazanır. Böylece, iki büyük devlet adamının atları da birer kez bu yarışın galibi olmuşlardır.
1980 yılına kadar Ankara’da yapılan Gazi Koşusu bu tarihten itibaren İstanbul Veliefendi Hipodromunda koşulmakta.
Çim pistte, 2400 metre mesafede gerçekleşen, 3 yaşlı İngiliz taylarına mahsus Türk yarışçılığının derbisi bu yıl 25 Haziran Pazar gününe denk geliyor ve yarışın başlama saati, 17.15.
Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, 97. kez düzenlenecek bu koşu vesilesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anar, kalbimiz at’tıkça gösterdiği hedefe durmadan, dörtnala koşacağımıza ant içeriz.
At sahipleri ve de jokeyler için katılmanın onur, kazanmanın büyük bir şeref olduğu bu koşunun galibi bakalım kim olacak?