Yükleniyor...
Biden’ın 20 Ocak’ta görevi devralmasının ardından Washington ile Ankara arasında ilk temas Şubat ayı başında kurulmuştur. Yaklaşık 1 saat süren görüşmede İbrahim Kalın, göreve yeni başlayan Jake Sullivan’a tebriklerini iletmiştir. Kalın-Sullivan görüşmesinde, Türkiye-ABD ikili ilişkileri başta olmak üzere Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Afganistan, Yukarı Karabağ, Covid-19 ve uluslararası iklim rejimi konularının ele alındığı açıklanmıştır. Görüşmeyle ilgili Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada iş birliğinin genişletilmesinin yanı sıra demokrasi ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapıldığı belirtilmiştir.
Türkiye son zamanlarda içine kapanmış, Türk kamuoyunun 24 Nisan öncesi özellikle ABD’deki son gelişmelerden bilgisi olmamıştır. Gelişmeler, amirallerin yayınladıkları bildiriler konusundaki tartışmalardan çok daha önemliydi. Çünkü amiraller ile ilgili tartışımalar “bizlerle bizler” arasında olup, uluslararası boyutu yoktu. Oysa Biden 24 Nisan’da “soykırım” diyerek Türkiye ABD ilişkilerini dinamitlemiştir.
Joe Biden göreve başlamış olmasına rağmen Türkiye’yi aramamasını, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki Biden’ın araması gereken birçok dünya lideri olduğuna bağlamıştır: “Biden, gelecek hafta ve aylarda bu görüşmeleri yapacaktır. Bir noktada Erdoğan ile de görüşeceğinden eminim.” Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden’a geç de olsa tebrik mesajı göndermiştir: “Ülkelerimiz arasındaki güçlü iş birliği ve müttefiklik bağının bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de dünya barışına hayati katkılar sunmaya devam edeceğine inanıyorum.”
Türkiye, geçmişte Beyaz Saray’da yapılan görev değişikliğinin ardından ilk aranan ülkeler arasında yer almıştı. Biden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramamıştır ama Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını eleştirmiştir.
The Guardian’ın 21 Mart 2021 tarihli haberinde “Türkiye’nin ani ve nedensiz yere İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden çekilmesi derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Tüm dünyada, sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olan Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığına dair haberler dahil olmak üzere, ev içi şiddet olaylarının arttığını görüyoruz.” ifadeleriyle gelişmeleri aktarmıştır. Aynı haberde Biden’ın şu sözlerine yer verilmiştir: “Ülkeler, kadınlara yönelik şiddetin sona erdirilmesine dair taahhütlerini güçlendirmeye ve yenilemeye çalışmalı, kadınların korunmasına işaret eden ve istismarcıları hesap verebilir hâle getiren uluslararası anlaşmaları reddetmemeli. Bu, dünya genelinde kadınlara yönelik şiddeti sona erdirme hareketi için ümit kırıcı bir geri adımdır.”
Merkezi Washington’da bulunan Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Programı Başkanı Gönül Tol, iki ülke ilişkilerinde ciddi sorunların bulunduğunu açıklamıştır. Biden’ın farklı öncelikleri olduğunu açıklayan Tol, Covid-19 salgını ile mücadele, Rusya, Çin ve İran’ın nükleer çalışmaları konularında öncelikleri olduğuna dikkat çekmiştir: “Türkiye eskiden, özellikle de Obama döneminde, daha önemli bir aktör olarak görülüyordu. Onun üzerinden çok zaman geçti, dengeler çok değişti.” Tol, mevcut sorunların içerisinde “çok fazla bir çıkış görünmediğini, en büyük sorunun S-400 olduğunu” açıklamıştır. Kongre’de dengelerin değiştiğine değinerek şunları söylemiştir: “Bir de Kongre var, her iki partiden de Erdoğan’ın ABD çıkarlarının altını oyan politikalarını artık tolere etmeme eğilimi var. Bütün bu faktörlerin ışığında değerlendirmek gerekiyor.”
Temsilciler Meclisi Virginia Demokrat Parti üyesi ve aynı zamanda Dış İlişkiler Komitesi’nde üye olan Abigail Spanberger, “İki ülke ilişkilerinin oldukça zorlu bir dönemden geçtiğini, ABD’nin eskiden olduğu gibi artık Türkiye’ye güvenebilecek bir pozisyonda olmadığını” söylemiştir: “Suriye üzerinde itişip kakışmaktan Türkiye’nin Rus hava savunma sistemini satın almasına kadar NATO müttefikleri arasında yıllarca algılanan kısırlıklara rağmen -veya belki de bu nedenle-Ankara’da önemli bir haber hâline geldi. Ancak bir düzineden fazla yetkili, milletvekili ve diğer uzmanlarla yapılan röportajlar, ABD başkanının sessizliğinin Türkiye’ye arşı daha sert bir Amerikan üslubunun göstergesi olduğunu açıkça ortaya koyuyor: Ankara politikasını hızlı bir şekilde değiştirmedikçe soğukkanlılığını sürdürecek.” Bu açıklamaları sebebiyle Abigail Spanberger’e Ermeni kuruluşu ANCA 2020 yılında tam puan vermiştir.
Ermeni terörüne 40’tan fazla diplomatını şehit vermiş Dışişleri Bakanlığı’mızın öncülüğünde 24 Nisan 2021 tarihinden önce sivil toplum kuruluşları harekete geçirilememiş, “yalana karşı topyekûn mücadele” edilememiştir.