Yükleniyor...
Ülkücü camianın çok değerli bir sanatçısını kaybettik. Songül Karlı’nın türkü olarak seslendirdiği “Omuz Omuza” şiirinin de şairi olan Orhan Seyfi Şirin’in vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Milli Düşünce Merkezi olarak değerli sanatçımıza rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
1961 Eskişehir doğumlu olan Orhan Seyfi Şirin şairliğinin yanında; senaryo yazarlığı, televizyon programcılığı ve senaryo yazarlığı ile de tanınır.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun olduğu yıl (1985) ilk şiir kitabı “Yaşanmamış Sonbahar” ı şiir severlere armağan etmiştir. Aynı yıllarda Varlık Film ve TRT’de senaryo yazarlığı yapan Şirin, ‘Cennet Atları’, ‘Berlin Türküleri’, ‘Ata’nın Rüyası’, ‘Bilimkurgucu Çocuk Krallar Dönemi’nin aralarında bulunduğu 30’a yakın roman kaleme almıştır.
Daha sonra “Devler ve Böcekler” adıyla ikinci şiir kitabını okurlarıyla buluşturmuştur. Bu arada çocuk çizgi ve dizi filmlerinin yanı sıra bilim kurgu romanlarına senaryolar yazan Şirin; Uğur Dündar’ın programları başta olmak üzere gerçek hayat kesitleri sunan haber programlarına dramaturgluk da yapmıştır.
Orhan Seyfi Şirin, “Bekleyiş” adlı senaryosuyla, 1987 yılında Türk Eğitim Vakfı (TEV)’ nın “En İyi senaryo Ödülü” nü kazanmıştır. Ayrıca 1996’da Hürriyet Gazetesi TV Yıldızları Yarışması’nda senaryo yazarak katkıda bulunması münasebetiyle ödül almıştır.
Çalışmalarını Ankara ve İstanbul’da sürdüren Şirin’in yazdığı pek çok şiir bestelenerek müzikseverlerle buluşturuldu. Bestelenmiş eserlerini; Songül Karlı, Zeyno, Naide Polat, Seher Dilovan, Arif Nazım, Güler Işık, Kerem Özdemir gibi sanatçılar seslendirmiştir. Bu bestelerden en tanınmışı olan “Omuz Omuza” üç milyondan fazla satmış ve bir çok siyasi parti tarafından seçim şarkısı olarak kullanılmıştır.
Orhan Seyfi Şirin, bazı televizyon kanallarında (TRT, TGRT, Kanal 6 ve Kanal D ) da çalışmış ve çeşitli bölümlerinde idarecilik yapmıştır.
İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda ve bazı özel dershanelerde “Senaryo” ve “Yaratıcı Yazarlık” dersleri veren Şirin, bütün bu çalışmalarının bir özeti sayılabilecek “Din Sömürgenleri ve Cuma Eylemlerinin 400 Yıllık tarihi” adlı kitabını, 1999’ da kaleme almıştır.
Güçlü bir kalemi olan, şiirleri göz dolduran, gönül ateşine hükmeden Seyfi Şirin’in merhum Necip Hablemitoğlu’nun katledildiği gece yazdığı ve Yeni Hayat Dergisi’nin özel sayısında basılmış olan şiir;
BİZİM SEVDAMIZ
Necip Hablemitoğlu’nun aziz hatırasına
Kırım’dan* Budin’e varır gizlice
Surlara uzanır bizim sevdamız
Gözler ufukları yaslı Kanije**
Uyvar’a*** uzanır bizim sevdamız
İzmir’e yol açar süngüler ile
Alayları kırar mangalar ile
Aşar Kaf dağını Ankalar ile
Zorlara uzanır bizim sevdamız
Bağdat’ı fetheder gençlik çağında
Kamalı’dır Ödemiş’in bağında
Ayva’dan usanır Emirdağı’nda
Narlara uzanır bizim sevdamız
Zaferi İzmir’den getiren atlar
Mustafa Kemal’le aştık sıratlar
Şahittir bu aşka gazi kıratlar
Dor(u)lara uzanır bizim sevdamız
Bektaş’ça davranır, Veysel’ce duyar
Gah Mahzuni, gahi Yunus’a uyar
Ruh olur Altay’da kaftanın soyar
Pirlere uzanır bizim sevdamız
Tüter üç kıtada buhurlar ile
Açar gönülleri mühürler ile
Duyar aşk sözünü sağırlar (b)ile
Körlere uzanır bizim sevdamız
Karaman düzünde çınlar şarkımız
Kutlu şiirlerle dolar terkimiz
Mahmut’un kabrinde bekler kırkımız
Kaşgar’a uzanır bizim sevdamız
Nice mazlumların tutar elinden
Şaşkını çevirir, çıkmaz yolundan
Zalimi, haini, budar kolundan
Şerlere uzanır bizim sevdamız
İçer ak ayranı Konya çölünde
Tırpan elindedir, türkü dilinde
Bakır yanaklarda, tunçtan alında
Terlere uzanır bizim sevdamız
Gölgeli dağlarda kuşluk zamanı
Gizler izimizi yayla dumanı
Ezer çiçekleri, ıslak çimeni
Kırlara uzanır bizim sevdamız
Bilmeyen cahildir “meşe selini”
Götürür köprüyü, allı gelini
Uçurumlar keser aşkın yolunu
Yarlara uzanır bizim sevdamız
Gezmek gerek yiğitliğin çağında
Sevmek gerek kula gönül bağında
Abant’da, Zorkun’da, Tekirdağı’nda
Karlara uzanır bizim sevdamız
İpek yollarında arar izlerden
Kolca kopuz dinler, ince kızlardan
Çağıldar neylerden, taşar sazlardan
Tarlara uzanır bizim sevdamız
Talas’ta kadere boynunu eğer
Kırım’da örenler boyunca arar
Turfan’da bin tane Paris’e değer
Şarlara uzanır bizim sevdamız
Sevdalı Necip Bey bilmez ki hile
Düşer kara yere kitaplar ile
Rengini verir de kızıl bir güle
Karlara uzanır bizim sevdamız
Uyanır her sabah yayla sisiyle
Gülümser mübarek ezan sesiyle
Durur Kanije’nin tesellisiyle
Uyvar’a uzanır bizim sevdamız
Yanar yurdu için; yanar kime ne?
Düşse de hasretin cehennemine
Bir serinlik arar orda yine de
Korlara uzanır bizim sevdamız
Orhan Seyfi Şirin
——————————————–
* Merhum Necip Bey hem baba ve hem de anne soyu itibariyle Kırım Türklerindendir.
** Kanije Necip Beyin büyük kızının adı, Tiryaki Hasan Paşanın savunmasıyla ünlenmiş Türk kalesi.
*** Uyvar, Necip Beyin küçük kızının adı, “Uyvar önünde bir Türk gibi” özdeyişine konu olmuş, Avusturya’da bir kale ”
(Sn. Hanifi Altaş paylaşımından)
Değerli sanatçımızın içinde bulunduğumuz pandemi döneminde yazmış olduğu bir şiir;
Pandemi Günlerinde Aşk
Bizim kuşağa denk, geldi pandemi
Sensiz olacakmış ömrün son demi
Usul usul demir alıyor gemi
Dümeni meçhule kırmadan yazdım
*
Elim titrer, gözüm seçmez tuşları
Mürekkebi dağıttı göz yaşları
Hizalı olmadı satır başları
Kâğıdı, kalemi görmeden yazdım
*
Kulak verdim gönlümdeki ağıta
Umdum belki biraz efkâr dağıta
İmza atar gibi beyaz kâğıda
Atlı kovar gibi durmadan yazdım
*
Görmek hoş olurdu seni bir şöyle
Yasaktır dediler görmeden yazdım
Cevabın yetişmez, vakit yok diye
Hali hatırını sormadan yazdım
*
Seni düşlemeye verdim günümü
Kıvılcımlar tutuşturdu kanımı
Anılar sarıyor dört bir yanımı
Bu son kuşatmayı yarmadan yazdım
*
Hemşire iğneden biraz püskürttü
Damar arıyorken tenimi yırttı
Şimdi dinlen sonra, diye diretti
Şırınga damara girmeden yazdım
*
Bir başka hüzündür her ömrün kışı
Varsın yarım kalsın dünyanın işi
Ecel çoktan peşrev eder güreşi
Sırtımı toprağa vurmadan yazdım
*
İçimde acılı bülbüller şakır
Kuş olmuş uçar can, ne yapsın fakir?
İki omuzumda iki misafir
Ömür defterini dürmeden yazdım
*
Yasımı bir hoşça tutarsın gülüm
Bundan gayrısına dönmüyor dilim
Ayak parmağımdan yürüyen ölüm
Göğsümden yukarı varmadan yazdım
Seyfi Şirin
Orhan Seyfi Şirin’in Eserleri
Yaşanmamış Sonbahar 1985,
Devler ve Böcekler 1990 olmak üzere iki şiir kitabı var.
30’a yakın kitap yazdı, bilimkurgu külliyatı oluşturdu.
Cennet Atları
Sobuska Palangası
Çoban Yıldızı
Karıncalar Çiftliği
Berlin Türküleri
Uzaydan gelen Çocuk
Gelecek Yüzyıldan Anılar
Bilimkurgucu Çocuk Krallar Dönemi
Göl Canavarı
Modacı Küçük Kız
Bir Kitabın Serüvenleri
Ata’nın Rüyası
Bir Anadolu Masalı
Din Sömürgenleri