TÜRK MİLLETİ Mİ, TEK MİLLET Mİ?

Cumhurbaşkanının 1 Nisan 2017 Cumartesi günü, Diyarbakır’da yaptığı konuşma tartışmalara sebep oluyor. Bu tartışmalar da “Bu milletin adı nedir?” üzerinde yoğunlaşmaktadır. Milletin isminin ne olduğu konusu çok büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte söylenenler biraz daha derinlemesine değerlendirildiğinde de farklı ve çok önemli başka hususlar da ortaya çıkmaktadır. Yapılan konuşmada Cumhurbaşkanı: “Biz söyleyecek sözü olan […]


Paylaşın:

Cumhurbaşkanının 1 Nisan 2017 Cumartesi günü, Diyarbakır’da yaptığı konuşma tartışmalara sebep oluyor. Bu tartışmalar da “Bu milletin adı nedir?” üzerinde yoğunlaşmaktadır. Milletin isminin ne olduğu konusu çok büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte söylenenler biraz daha derinlemesine değerlendirildiğinde de farklı ve çok önemli başka hususlar da ortaya çıkmaktadır.

Yapılan konuşmada Cumhurbaşkanı:

“Biz söyleyecek sözü olan derdi olan herkesle konuşmaya görüşmeye, birlikte yol yürümeye hazırız. Tek bir şartımız var; kimsenin elinde silah olmayacak. Kimse bu ülkeyi bölmeye, bu milleti parçalamaya kalkmayacak. İşte bunun için ne diyoruz?

Tek millet…

Kardeşlerim dikkat ediniz Türk demiyoruz, Kürt demiyoruz, Çerkez, Laz, Roman, Boşnak demiyoruz. Hepsini birden içine alan bir ifade kullanıyoruz, tek millet diyoruz. 80 milyonuyla tek millet.” diyordu.

Bir gün sonra, 2 Nisan 2017 Pazar günü, Başkent Ankara’da ise; “Ankara … 2002’den itibaren Türkiye’ye, Türk Milletine cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetlerini getirdiğimiz yer.” sözleri ile konuşmasına başlamıştı.

Cumhurbaşkanı gibi birinin, hem makamı hem de siyasi geçmişi açısından, millet kavramına bir gün arayla iki ayrı ve farklı anlam yükleyen cümleler kurması, çok önemli problemleri de beraberinde getirmektedir. Ki kamuoyundaki tartışmalarda bu görülmektedir. Eğer bizzat sözü söyleyen tarafından “bir yanlışlık oldu” denilecek olursa biraz da olsa konu kapanabilir. Ya da, “siyasetin popülizmi içerisinde olur böyle şeyler…” diye geçiştirilecekse de, hangi tanımı esas alarak davranmamız gerektiğini birilerinin açıklaması gerekmektedir.

Peki, her ikisi de doğru denilebilir mi? Yani Ankara’da Türk Milleti, Diyarbakır’da tek millet olabilir mi? Bu sorulara cevap arayalım.

Evet, olabilir ama bir tek durumda bu ifadeler doğruluk arz edebilir. Bu da Türkiye’mizin; konfederatif, federatif ya da (özerk) eyaletler sistemine, yani çok ortaklı bir yapıya sahip olması halidir. Türkiye, Türk Milleti yanında, milletin doğal ve sosyolojik unsurları olan etnik gruplara siyasi statü (egemenlik) verilerek, özerk veya federal bir şekilde yeniden yapılandığı takdirde bu mümkün olabilecektir. Böyle bir yapının referandum konusu olan anayasa değişikliği ile gerçekleşebileceği yoğun bir şekilde tartışılmaktadır.

İşte o zaman, Türk Milletine ait olan yerde (Ankara’da) “Türk Milleti”, etnik unsur(lar)a ait olan yer(ler)de (Diyarbakır’da ya da başka bir yerlerde) o etnik unsurun milleti, hepsinin birden bağlı olduğu çatı yapının milleti de “TEK MİLLET” halini alacaktır.

Cumhurbaşkanının bu söylediklerinin açıklığa kavuşturulması Türk Milleti açısından bir zaruret, hatta milli güvenlik meselesidir.

 

Yazar

Hakan Paksoy

1 Yorum

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar